Mersin ilinde bir Türk-Kürt savaşı çıkarılmasının planlandığı, Mersin' de Türk bayrağının hakarete uğradığı, Mersin İlinde nevruz gösterilerinin de oluşturduğu bir gerilimin olduğu, Türk bayrağı rozeti takan kişilerin dahi dövüldüğü, Mersin' in yerlilerinin dövülerek ve gerektiğinde öldürülerek mallarının ellerinden alındığı yönünde tespitlerle hareket ederek bir bayrak yürüyüşü yapma ihtiyacı hissetmeleri gerekçeleriyle, 15 Nisan 2006 tarihinde Mersin İlinde dev bir bayrak yürüyüşü düzenlediği ve yaklaşık 80 bin kişinin katıldığı, hazırlık çalışmalarını Mesut SEZER ve arkadaşlarının yaptığı, daha sonra derneğin faaliyetlerini tanıtmak amacıyla köylere ziyaretler yaptıkları ki bu ziyaretlerin birinde Mesut SEZER' in "Damarlannda Türk kanı akanlar mitingimize katılsınlar" ve Mersin' de bir yörük kahvesinde toplanan köylüleri iki kilometrelik bayrak yürüyüşüne davet ederken, "Birlik ve beraberliğimizi nasıl sağlayacağız, az önce söylediğim gibi bütün siyasi görüşlerimizi bir kenara bırakacağız. Siyasi görüşlerimiz, dini inancımız, yaşayış tarzlarımız nasıl olursa olsun damarlarımızda Türk kanı varsa ayın 15' inde saat 11:00' de Devlet Hastanesinin önünde olacağız ve Türk bayrağımızı Mersinde yürüteceğiz", köylülere hitaben "Maalesef artık Diyarbakır' a bir Türk şehri diyebilirmiyiz arkadaşlar? Diyebilirmiyiz size soruyorum?, Mersin' e artık diyemiyoruz değil mi? Mersine de diyemiyoruz. İki sene sonra Mersine de Türk şehri diyemeyeceksiniz. Bu bir İstiklal Savaşıdır arkadaşlar" ifadelerini kullandığı tespit edilmiştir.
Çeşmede inmek için kalktı kalkınca kız iyice geri gelmek zorunda kaldı götünün her iki yanağınıda hissediyordum(bunları yazarken bile sikim kalktı) derken kalkan 30 yaşlarındaki kadın zorluklarla arabadan inerken o kocaman göğüslerini bana sürttürdü ben iyice azmıştım sonra kadın indi ve ne yazıkki önümdeki üniversiteli hatun inen kadıın yerine oturdu ve bana döndü ve baktı onunda hoşuna gitti sonra oturan kız ayaktaki kız arkadaşıyla konuşmaya başladı ve o kıza beni işaret etti ayaktaki diğer kız önüme doğru yavaş yavaş ilerlemeye başladı ama ne yazıkki önüme yaşlı ve türbanlı bir kadın geldi :(( ben o kıza doğru o kızada bana doğru yanaşmaya çalışıyorduk ama minibüs çok kalabalık olduğu için yaklaşamıyorduk. Sizleri boşaltmak beni de mutlu ediyor bir süre sonra ben boşalıyorum canlarım zaten bende sizlerle birlikte zevk alıyorum emin olabilirsiniz. İhtiraslı bir şekilde Diyarbakır escort kadınlarının neler yapacağını az çok tahmin edecek bir zevk de yaşarsınız hemen! Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğünce Derneğin tespit edilen faaliyetleri şu şekilde bildirilmiştir. Ergenekon Terör Örgütünün Kuvayı Milliye Derneği gibi sivil toplum kuruluşlan kurdurmasmdaki asıl amaçlarından birisinin, örgütün amaç ve ilkelerine aykm davrandıklannı -düşündükleri yönetimi, gerek sivil toplum tepkisi görüntüsü altındaki legal faaliyetleri ile , gerekse etnik,siyasi ayrımcılık, provakatif terör eylemleri gibi illegal faaliyetlerde kullanarak ülkede kaos ve kargaşa çıkartıp yönetim zafiyeti oluşturarak, kamuoyunda askeri bir müdahalenin haklılığı kanaatini temin edip Türk Silahlı Kuvvetleri içinde kendilerince askeri müdahale yapacağına inandıkları bir gruba zemin hazırlayıp, yönetimden uzaklaştırmak olduğu açıkça görülmektedir.
Taner ÜNAL Başkanlığı' nda faaliyetlerine devam eden VKGBH Derneği' nin tüzüğünde belirtilen amaçlarını gerçekleştirmek amacıyla yaptığı faaliyetler bayrak yürüyüşleri ve çalışmaları ile dernek faaliyetlerinin yürütülmesi adı altında sürekli olarak kaynak sağlama çalışmaları ile sınırlı kaldığı, başka faaliyetlerinin bulunmadığı ancak bunlann dışında gerek demek faaliyetleri çerçevesinde ve gerekse münFerid olarak demek yönetici ve üyelerinin bir çok adli olaya karıştıkları tespit edilmiştir. Taner ÜNAL' m Diyarbakır' da Şube açılışında yapmayı planladığı bayrak yürüyüşü, öte yandan Salih Zeki BALABAN' m bu yürüyüşler için adam temin etmesi, Ahmet CİNALİ' nin bölge aşiret reisleri ile irtibata geçtiğini söylemesi bu faaliyetlere örnek olarak verilebilir. Romantik zaman ve kaliteli sohbet benim için çok değerli. E hadi o zaman bir an önce ulaşın bana da tanışalım, ne dersiniz? Bu nedenle, ofis escort hizmeti almadan önce müşteri referansları dikkate alınmalıdır. Ergenekon Terör Örgütünün sivil toplum alanındaki diğer bir yapılanması olan Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Derneğinin de Mersin'in PKK terör örgütünün eline geçtiği propagandasıyla şehrin Yörük köylerim savaş vermeye çağırdığı, bu çerçevede Mersin'de toplumsal gösteri yürüyüş ve eylemler düzenlediği dikkate alınırsa , ülkede kaos ve anarşiye sebebiyet verecek olayların kıvılcımının yakılmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır. Derneğin genel Başkanı Taner ÜNAL' in Dernek Sekreteri Mesut SEZER' in Mersin' in Yörük köylerinde yaptığı kışkırtmayı savunduğu ve "Bayrak Yürüyüşü" öncesi ve sonrası tehdit aldıklarını ilettiği belirtilmiştir.
Gizli tanık 17 , ifadesinde aynısı ile ; "Ali KUTLU, Mersin ilinden derneğe gelmişti. Kendisinin VKGB oluşumunun başlangıcında yer aldığını anlatıyordu. Bu kişinin Mersin'de VKGB tarafından organize edilen bayrak mitinginde yer aldığını, bu miting öncesi 2 adet Türk bayrağının VKGB tarafından halkın galeyana getirilmesi için özellikle yaktırıldığmı, bundan dolayı da 10.000 kişinin tepki amaçlı Türk bayrağı açtığını bizzat kendisinden duydum." şeklindeki beyanı da bu değerlendirmeyi doğrular niteliktedir. Dernek tüzüğü incelendiğinde: Derneğin gerçekte Türkiye için çalışan ve Türk insanını olumlu yönde bilinçlendirmek için kurulmuş ve bu yönde toplum yaranna olumlu faaliyetler organize eden bir yapısının ve amacının bulunduğu anlaşılmıştır. Veli KÜÇÜK'ü Türkeli Dergisinin Ankara ilinde yapmış olduğu toplantılardan tanıdığını, Muzaffer TEKİN'i Taner ÜNAL ile yakın görüşmelerinden dolayı tanıdığını, Ahmet CİN ALI' yi de Taner ÜNAL ile yakın dostlukları nedeniyle tanıdığını ve Taner ÜNAL ile birlikte sık sık kendisi ile görüştüğünü beyan etmiş ve Ahmet CİNALİ, bu şahsın koruması Cem isimli bir şahıs ile birlikte istanbul İlinden Ankara iline dönerken yolda polis ekiplerinin aracı durdurduğunu, aracın bagajında muhtelif çapta silahlar ile el bombalarının bulunduğunu ancak Ahmet CİN ALİ' nin kendisinde bulunan bir kimliği polis ekiplerine göstererek geçtiğini daha sonra bu kimliği gördüğünde üzerinde Ahmet CİNALİ'nin fotoğrafı bulunan, Jandarma amblemli kimlik olduğunu gördüğünü, bu durumu Ahmet CİNALİ' nin kendisinin bir zamanlar Hasan KUNDAKÇI Paşa' nin terörle mücadele ekibinde yer aldığı için bu kimliğin kendisinde bulunduğu şeklinde açıkladığını ve kendisinin Şahin Bey kod adını kullandığını söylediğini, Veli KÜÇÜK ile de bu dönemlerde irtibatının kurulduğunu anlattığını belirtmiştir.